2018-2019 Yeni adli yılı açılış töreninde Baro Başkanının konuşma metni,
Sayın Cumhuriyet Başsavcım,
Sayın Adalet Komisyon Başkanım,
Sayın Adalet Bakanlığı Personel Eğitim Merkezi Başkanım,
Her yurttaşın güvenli limanı olması gereken adliyemizin sayın hâkim ve savcıları
Tarih boyunca özgürlükler mücadelesinin lokomotifi olmuş gurur duyduğum kıymetli avukat meslektaşlarım, mesleğe yeni adım atan stajyerlerimiz,
Sayın basın mensupları
Sayın Adliye çalışanı hanımefendi ve beyefendiler.
2018/2019 Adli yıl açılış törenimize katılarak bizi onurlandırdığınız için Rize Barosu Yönetim Kurulu adına hepinize Saygı, Sevgi ve şükranlarımı sunarım.
Adli Yılın, Ülkemize, Milletimize ve tüm insanlığa barış, huzur ve mutluluk getirmesi dileğiyle sözlerime başlamak istiyorum.
Türk Milleti adına bağımsız yargı görevini yerine getiren biz yargı mensupları, Anayasanın vermiş olduğu görevin ifası amacıyla neler yaptığımızı ve yapmamız gerektiğini bu özel ve anlamlı günde toplumla paylaşıyoruz. Yargı görevinin, halkın bizlere verdiği kutsal bir emanet olduğu bilinciyle işimizi nasıl yaptığımızın hesabını da topluma vermeye çalışıyoruz. Bu yaklaşımın, yasama ve yürütme mensupları ile avukatların ve kamunun yargıya daha iyi anlamasına ve yargıya destek olmasına katkı sağlamasını diliyorum. Adli yıl açılışı, klasik bir ritüel olmanın ötesinde şeffaflık ve topluma karşı hesap verebilirlik yönleri ağır basan özel ve anlamlı bir gün olup, konuşmamda değineceğim konularda halkın adalete ilişkin beklentilerine karşı göstermiş olduğumuz yüksek hassasiyetin bir tezahürüdür.
Değerli misafirler, son yıllarda dünyada ve ülkemizde olanları hepimiz yakından izledik. Dünyada çıkan iç savaşlarda ölen insanlar için üzüldük. Hafızalarımızdan silinemeyecek en yakın tarih 15 Temmuz askeri darbe girişimini canlı yaşadık.15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasından sonra toplum olarak sergilediğimiz birlik ve beraberlik hem devletimizin geleceği açısından hem de sorunlarımızı çözme kapasitesi açısından geleceğe yönelik inancımızı ve güvenimizi pekiştirmiştir. Ülkemizde son yıllarda yapılan seçimler ve referandumlarda yüksek bir katılım ve büyük bir demokratik olgunlukla sandığa gidilmiş olması demokrasimiz açısından başlı başına büyük bir kazanımdır. Demokrasimizin önündeki en önemli engellerden biri terördür. Terör, öncelikle insanların en önemli hakkı olan yaşama hakkını tehdit etmektedir. Öneminden dolayı yaşama hakkı, uluslararası bildirge ve sözleşmelerde öncelikle yer almış ve bu hakkın korunması öngörülmüştür. Ülkemizde ve dünyada sürmekte olan terör olgusu, insan hakları ve demokrasiler için tehdit oluşturmaktadır. Bir insanlık suçu olan teröre karşı bireylerin, kurumların ve tüm devletlerin birlikte mücadele etmeleri bir zorunluluktur. Bugün bazı devletlerin çıkarları için doğrudan veya dolaylı olarak teröre destek verdikleri bilinen bir olgudur. Terörle mücadelede bütün devletlere görev düşmekte olup, devletler özellikle silah ve mühimmatın terör örgütlerinin eline geçmesini önleyici tedbirleri almak zorundadırlar. Bu önlemleri almamak, teröre açıkça destek vermekte eşdeğerdir. Ancak teröre destek veren ülkeler bu silahların bir gün kendilerine çevrilebileceğini bilmelidirler.
Bayramdan önce başlayan, adeta 15 Temmuz hain darbe girişimi devamı niteliğinde olan, ekonomik kriz yaratılma çabaları yine sonuçsuz kalacak ve Türkiye bu badireyi de daha güçlü bir şekilde atlatacaktır. Özellikle ABD’nin tutum, davranışları ve ekonomik baskı girişimleri ile bazı şeyleri ülkemize diretme çabaları sonuçsuz kalacaktır. Türkiye hiçbir Devletin baskısıyla karar almayacağı gibi her ne şartlarla olsun kendi isteği dışında hiçbir baskıya boyun eğmedi, eğmeyecektir de.
Dünya 15 Temmuzda bu mücadelenin özgür, bağımsız Türkiye’nin ve de Türk Milletinin şuurunu görmüştür. Bu tür ekonomik baskılara da boyun eğmeyeceğini bilmelidir ki inanıyoruz ki çok yakın da bunu anlayacaktırlar.
Biz Avukatlar da ve de hukuk camiası güçlü Türkiye olma yolunda elinden gelen gayreti gösterecek ve de bu noktada der daim devletimizin milletimizin yanında olacağız.
Diğer yandan Biz, Avukatlar ve Barolar olarak bağımsız ve adil yargının, hukukun üstünlüğünün, insan haklarına saygının, hakkın ve adaletin tarafındayız. Bu değerler için mücadele etmeye devam edeceğiz, kazanımlarımız için sevinecek, değiştiremediğimiz şeyler için de elimizden geleni yapmış olmanın vicdanı rahatlığını duyacağız.
Sözlerime son verirken geçtiğimiz yılda ebediyete uğurladığımız meslektaşlarımızı, alçak terör saldırıları sonucunda hayatlarını kaybeden yargı şehitlerimizi, canları pahasına vatanımızı koruyan güvenlik güçlerimizi, vatandaşlarımızı, 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleştirilen hain darbe teşebbüsünde yaşamını yitiren demokrasi şehitlerimizi ve adliyemizin vefat eden değerli iki yazı işleri müdürlerimizi saygı ve rahmetle anıyorum. Emeklilik ya da diğer sebeplerle aramızdan ayrılan çok kıymetli meslektaşlarımıza bundan sonraki yaşamlarında sağlık ile mutluluklar diliyor, Türk adaletine yapmış oldukları üstün hizmet ve katkılar için teşekkür ediyorum.
Herkese Adalet dolu, Hak’tan hakkaniyetten yana bir yıl diliyor
Saygılar sunuyorum.
Av. Mehmet ÇIRAKOĞLU
Rize Barosu Başkanı